Blog sayfamı ilk açarken kendime seçtiğim "taciturnn" takma adıyla uyumlu olsun diye blogspot adresimin başına da bu ismi eklemiştim ve "taciturnn.blogspot.com" orijinal adresimdi. Fakat hem "taciturnn" akılda kalıcı bir kelime olmadığı (sadece benim aklımda kalıyor), hem hecelemesi zor olduğu hem de "Taci" gibi kıl olduğum bir Türk ismine çağrışım yaptığı için sayfamın adresini değiştirmiş bulunmaktayım. Korkmayın, hiçbir sorun yok! Eğer "taciturnn.blogspot.com" adresine sahip bir yazının bağlantısına tıklayıp blogspot adresimin ana sayfasına yönlendirildiyseniz ve yazıyı bulmakta zorluk çekiyorsanız, sadece şunu yapın: Tıklamış olduğunuz adresteki uzantıyı "birgariphayatt.blogspot.com"un sonuna ekleyerek girin. Örn: "taciturnn.blogspot.com/2012/08/nobet-on-ikinci-bolum.html" adresinden siteye yönlendiniz ama yazıya ulaşamıyorsanız, baştaki kelimeyi "birgariphayatt.blogspot.com/2012/08/nobet-on-ikinci-bolum.html" şeklinde düzeltirseniz çok mutlu ve mesut olacağınızdan eminim. Üstelik "birgariphayatt" bitişik kelime grubu hem daha rahat telaffuz ediliyor, hem de yakınınıza ve arkadaş çevrenize söylerken "birgariphayatt - iki t ile - nokta blogspot nokta com" daha tatlı ve havalı olmuş oluyor. Öyle Taci'yle bilmemkimle falan uğraştırmayın beni! Hadi öperim! Yeni yazılara devam... :) (Bir de hızlı yazarken imla kurallarına dikkat edersem daha güzel olacak.)
23 Ağustos 2012 Perşembe
Auster Geçmişini Kendine Anlatırsa...
Paul Auster’ın 2011 yılının kışında kaleme aldığı ve Can Yayınları’nın erken hazırlığı vesilesiyle dünyadan önce Türkiye’de Ocak 2012'de çıkan yeni kitabı “Kış Günlüğü”; artık belli bir yaşa gelmiş olan usta yazarın geçmişini onun gözünden, kendi kendine konuşur gibi kullandığı bir üslupla anlatıyor.
Etiketler:
anne,
Can Yayınları,
İnceleme,
Kış Günlüğü,
ölmek,
ölüm,
ölüm korkusu,
Paul Auster,
Winter Journal
8 Ağustos 2012 Çarşamba
Nöbet - On İkinci Bölüm
Erkad o sabah ilginç biçimde rahatlamış olarak uyandı. Zihni öyle hafif, öyle rahatlamıştı ki, kendini yeniden doğmuş hissediyordu. Yatağında doğrulup yandaki pencereden dışarı, manzaraya baktığında, hayatın her zamanki gibi göründüğünü, hiçbir fark olmadığını gördü; fark, hayata nasıl baktığınla ilgiliydi çünkü.
1 Ağustos 2012 Çarşamba
Nöbet - On Birinci Bölüm
En ufak bir şeyle bir insanın hayatı gerçek anlamda yaşamaktan, nefes alıp vermekten; birtakım cihazların bip seslerine, kola takılan seruma, bir makinedeki hayat
akışını gösteren yeşil çizgiye dönüşebiliyordu.
Etiketler:
ayşe,
gül,
kanser,
Kurgu,
Lacivert,
nöbet,
Nöbet - On Birinci Bölüm,
yeşil,
zihnin duvarı,
zihnin duvarını yıkmak
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)