5 Ekim 2012 Cuma

Akıllı telefonlar, aptal insanlar


Akıllı telefon piyasası gün geçtikçe kızışıyor, sektörün lider markaları her sene yeni bir akıllı telefon piyasaya çıkarıyor. Hâl böyle olunca birtakım kullanıcıda da "Acaba hangisi daha akıllı?" endişesi oluşuyor. Akıllı telefon seçmek artık iyice bir dert olmuş ve insanlar telefonun kendisinden çok markasını savunur ve eleştirir bir hâle gelmişken, bir de üstüne son 2-3 senedir (daha az veya daha fazla) akıllı telefonlara "işkence" testleri var ki telefon akıllı olsa bile kullanıcı ne kadar akıllı, bunun sorgulanması gerekiyor.


Esasında yazmak istediğim, hazırlandığım yazı bu değildi. Onu biraz daha bekleteceğim. Bu yazıyı yazmaya apar topar karar verdim ve bu kararı vermemdeki etken, Youtube'da bir akıllı telefonla ilgili inceleme videosu araştırırken denk geldiğim, akıllı telefonlara dayanıklılık adı altında yapılan işkencelere konu olan videolar silsilesi.

Normalde bir şeyin çalışıp çalışmadığına nasıl karar veririz? Mesela bir televizyonun? Alırız, kurarız, fişini takarız, kumandasından açma tuşuna basarız ve televizyon ekranında görüntü varsa, ses de geliyorsa, televizyon çalışıyor demektir. Veya bir mutfak robotu. Öğütücü veya çırpıcı aldık. Nasıl test ederiz? Takarız fişe, içine üç beş malzeme atarız; öğütüyorsa çalışıyordur, öğütmüyorsa problem var demektir.

Mesele akıllı telefon piyasasında da hemen hemen aynı. Ancak tabii bir akıllı telefona 1500-2000 lira arası bir para verince kullanıcı ister istemez "Gerçekten akıllı mı ya?" endişesi ve tereddüdü içinde olabiliyor. O kadar para verilmiş, en ufak bir özelliği bile kullanılamazsa dert! Üstelik artık bu kıyaslama ve endişe, akıllı telefonların kendisinden çıkıp daha çok markalara yönelmiş durumda. Piyasanın şu an için en çok birbiriyle kavga ettirilen iki markası bildiğiniz üzere Apple ve Samsung. Öteki markaların da elbette çok iyi akıllı telefonları olabilir, kimi bu kavgayı kendi köşesinden sessiz sedasız seyrediyor olabilir, ama iki marka üzerinden akıllı telefon dövüştürmek son bir iki senenin modası... idi.

Ancak bu kıyaslama, bu "Bendeki daha iyi... mi acaba?" endişesi artık öyle bir boyuta ulaştı ki, "Akıllı telefon o kadar akıllı mı?" sorusundan çok, "Telefon akıllı da, adam akıllı mı acaba?" sorusunu sormak işten bile değil. Buna vesile olan da, Youtube ve benzeri sitelerde, ayrıca pek çok teknoloji sayfasında rastlanabilecek akıllı telefon dayanıklılık testi video ve metinleri. Youtube'a girip iPhone veya Samsung Galaxy drop test diye aratırsanız pek çok video ile karşılaşabilirsiniz.

Peki nedir bu videoların amacı? Efendim, artık teknoloji iyice ilerlediği ve akıllı telefonların da yapabildikleri belli bir noktaya ulaştığı için, akıllı telefonları artık e-posta okumak ve internete girmek dışında şamar oğlanına  çevirmek moda. Bu vesileyle birtakım insanlar yeni çıkan akıllı telefonları, şu sıralar moda olarak da Apple ve Samsung'un ürettiği akıllı telefonları yere atıp "Acaba kırılacak mı?", "Acaba zarar görecek mi?" sorusuna cevap aramaktalar. Örneğin şu videoda yeni model iPhone 5 ve Samsung Galaxy S3 cep telefonlarına uygulanan test görülebilir:


Videodan da görebileceğiniz üzere, eleman iki markanın en son çıkan akıllı telefonlarına yere düşme testi uyguluyor. Testlerin sonucunda yere düştüğünde en az hasarla günü kurtaran telefon "akıllı" olmuş olacak.

Bu telefonların kardeşleri de zamanında dayak yedi, buyurun buradan bakın:



Mesela bu videoda da bir ablamız, iPhone 4S cep telefonuna sadece yere düşme değil, daha başka zorlu şartlara da dayanıklı mı acaba diye testler uyguluyor:


Aynı ablamız bu videoda da benzer testleri Samsung Galaxy S3 için uyguluyor:


Bu örneğini verdiğim videolardan Youtube'da sayısız versiyon mevcut. Videoları çeken kişilerin hepsi de ortak bir payda için uğraşıyor: Akıllı telefon ne kadar "akıllı"?

Bir amcamız da, bu videolarla dalga geçmek için olduğunu sandığım, ancak bu sözde "dayanıklılık" testlerine bodoslama dalarak "Düşürmeyi geç, acaba blender'dan sağ kurtulabilirler mi?" sorusuna cevap aramaya yönelik şu tarz videolar çekerek yayınlıyor:


Bu konu hakkında o kadar çok video izledikten sonra, şu soruyu sormadan edemedim: Bu insanlar kafayı mı yemiş?! Üstelik bu videoların pek çoğunun milyonlarca tıklanma sayısı da var, yani insanlar akıllı telefonlara yapılan işkenceleri keyifle izliyor! Tabii bazı videoların altında bu videoları eleştiren yorumlar da mevcut, ancak genel manzara, insanların bu görüntülerden haz aldığı yönünde. İş öyle bir noktaya varmış durumda ki, yeni bir akıllı telefon aldığınızda eş dost veya akrabanız telefonunuzu kurcalamak üzere eline alıp yere düşürür gibi yaparak, "Acaba düşürsem kırılır mı?" espri yaptığını zannedebiliyor. Böyle bir soru geldiğinde şu şekilde yanıt verilmesi gerek galiba: "Seni bir gökdelenin en üst noktasından aşağı atsam acaba ölür müsün?" Denemek lazım bence!

Akıllı telefonların video açabilmek, internete girebilme, e-posta açabilme ve hepsinden öte, bir telefonun yapması gereken en basit işlem olan "telefon etme" özelliklerini bir kenara bırakarak, "Acaba düşürsem kırılır mı? Çizilir mi?" gibi sorularla test etmek nasıl bir kafanın ürünü anlamış değilim. Evet, teknoloji dünyası ve ünlü markalar bizlere son model ve oldukça fonksiyonlu akıllı telefonlar sunuyorlar; ancak bu akıllı telefonlardan kullanıcının tam olarak ne beklediği burada daha önemli bir rol oynuyor.

Eğer ki akıllı telefonun yere düşüp parçalanmasından korkuyorsan ne yaparsın? Bir kılıf alırsın, takarsın arkasına, ekranın çizileceğinden de endişe ediyorsan film taktırırsın, akıllı telefonunu "ölümsüz" yapabilirsin! Eğer suyun dibine dalmak istiyorsan ve önünde, dalgıç kıyafetiyle ve dalgıç kıyafetsiz dalma seçenekleri varsa eminim kıyafetle dalmayı seçeceksindir, çünkü kendini korumayı istiyorsun. Aynı şeyi akıllı telefon açısından da düşünüp buna göre hareket edebilirsin. Sonucunda da şu gibi görüntülerle karşılaşmamış olursun:


Kader mahkûmları...



"Yıkılmadım! Ayaktayım! Dertlerimle başbaşayım!"



"Ben düşerken yükseklerden uçurumlara..."



"Ön camım gitti, artık sen bana bakmazsın bir daha..."



"Kıçı kırık bir telefon oldum ya la?"



"Elbette ağlarım, benim cam kırıklarım var!"


Akıllı telefona 1500 lira verecek kadar akıllı olabildiğine göre, herhalde akıllı telefonu sürekli yere düşürecek kadar aptal değilsindir diye tahmin ediyorum, değil mi sevgili okur? Ha eğer ki o kadar paraya o akıllı telefonu alıyorum, yine de yere düştüğünde kırılmasından, çatlamasından endişe ediyorum diyorsan ve tek derdin "telefon etmek" ise, burada senin için süper bir arkadaş var:


Yere düştüğünde yeri bile delen Nokia 3310!

Üstelik şarjı bir hafta, belki daha bile fazla gidebiliyor!




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder