Sene 2006'ydı... O gün onun mutlu olması için, onun istediği gibi bir doğum günü sürprizi hazırlamıştık: pasta yerine çiğ köfte...
Hayatı boyunca tatlıyı o kadar çok sevmedi, acıyı ise o kadar çok severdi ki, geçmiş bir doğum gününde "Bana çiğ köfte alın," demişti...
Çiğ köfte almıştık ve doğum günü pastası yerine onu yemiştik... Çok mutlu olmuştu, ama naif bir mutluluktu...
Bir çalışan ona bir hediye almıştı ve hediye paketini
açarken gözleri doldu, açtığı süre boyunca ağladı...
"Ben buna layık değilim" der gibiydi... Hâlbuki
her şeyin en iyisine, en güzeline tabii ki layıktı...
Kutladık, sarıldık koklaştık... O sarılmayı ömrüm boyunca
tekrar yaşamak için her şeyimi verebilirim...
Akşam evde tanıdığı sevdiği arkadaşlarını herkesi
çağırdık... Bu sefer güzel de bir pasta aldık...
Pastayla fotoğrafını çektik... Yüzünde öyle saf, öyle
bebeksi bir mutluluk vardı ki... Uzun zamandan sonra 'yüzü gülüyordu'...
Eşi, çocukları, kardeşi, akrabalar, tanıdıkları, arkadaşları,
herkes oradaydı... Herkes sadece onun için oradaydı ve herkes mutluydu...
Doğum günü pastasını üfledi, kestik, yedik ve o günün bizim
için de tanımı aynı onunki gibiydi: mutluluk...
Daha sonra, o günü 'bir rüya gibiydi' diye tanımladı...
Şimdiyse o benim rüyalarımda saklı artık...
Doğum günün kutlu olsun anne...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder