Esasında pek de yeni olmayan bir küfrümüz var artık ve
hükümet tarafından da sıkça dile getiriliyor. Herhangi bir iş, oluş ve hareket
bildiren kelimelerin başına ‘kızlı erkekli’ getirildiğinde bundan böyle
küfürdür.
‘Kızlı erkekli’; yani bir eylemin kimler tarafından
yapıldığını belirten, aslında saf, sıradan bir kelime değil mi? Yani kızlar ve
erkekler yan yana, aynı çatı altında, aynı ortamda bir şeyler yapıyorlar... Bunda
bir sorun yoktur herhalde.
Şimdi de aynı satırları bir daha yazacağım, dikkat!
‘Kızlı erkekli’;
yani kızlar ve erkeklerin yan
yana, aynı çatı altında, aynı
ortamda bir şeyler yapıyor olması... Mesajı aldınız değil mi?
Aslında Ocak 2013’te Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın
Boğaziçi Üniversitesi’yle ilgili, “Bir baktım farklı bir dünya. Değişik
binalar, surlarla çevrilmiş alan. Sonra bahçesinde gençler kızlı, erkekli
oturuyor. Ben çok şaşırdım. Burada yoldan çıkarım dedim. Ondan sonra teknik
üniversiteyi seçtim,” demesinden belliydi bir şeylerin ters gittiği. Bu açıklamada da dikkat ederseniz kızlı erkekli diye bir tabir
kullanılıyor, yani kadın ve erkek cinsiyetine bağlı iki yaşam formu aynı yerde takılıyor. Başlarına kesin
bir şey gelebilir! ... Ne gibi?
Başta başbakan olmak üzere, hükümetin korktuğu bu şey hiç
şüphesiz kızların erkeklerle cinsel ilişkiye girmesi, hamile kalması ve bu tür
gelişmelerin, kızlarla erkekler arasında resmî bir bağ olmaksızın gerçekleşiyor olması. Yani bir kızın bir erkekle
ilişkisinin cinselliğe dökülüp bir çocukla neticelenmesi, eğer ortada nikâh
falan yoksa, zina olarak görülüyor.
Yani kızlı erkekli takılmadaki en
büyük korku, zina.
Hükümet istiyor ki üç çocuk doğuralım, kürtaj da olunmasın,
ama bunların hepsi resmî bir birliktelik
altında olsun. Ama konuştuğumuz mesele cinsellik; seks ve sevişme üzerine.
Peki, insanların, özellikle gençlerin kanının kaynadığı bu
yaş aralığında böyle özgür bir dünyada cinsel ilişkileri neden dizginlenmeye
çalışılıyor? Neden bir kızla bir erkeğin münasebeti kızlı erkekli diye yaftalanarak kötü bir şeymiş gibi gösteriliyor?
Bunun cevabını aslında iki paragraf önce verdim: zina.
Zina dediğimiz; dinen
cezayı gerektiren, meşru olmayan cinsî münasebettir. Meşru olması için ne
olması gerekir? Nikâh.
...iyi de, cinsel ilişki, cinsel münasebet illâ resmiyete dökülmesi mecbur olan bir şey değildir ki? Orta
çağda yaşamıyorsak eğer, doğum kontrol yöntemi denen bir şey var, korunma
yöntemleri var. Kaldı ki cinsel ilişki kadınla erkeğin arasında özel bir ilişkidir ve sadece onları
ilgilendirir; sevabı da günahı da (eğer varsa!) onların boynunadır. Bu işi eğer
daha sıkı bir noktaya getirecek olursak, öpüşmek
bile resmiyete dökülmesi, nikâhla gerçekleştirilmesi gereken bir eylem olmalı.
Öpüşmek, el ele tutuşmak, karşı cinsten birinin gözlerinin
içine bakmak kızlı erkekli olmaksa
eğer, hepimiz kızlı erkekliyiz zaten! Var oluşumuz, hayatta oluşumuz kızlı erkekli olmamızın neticesi. Ama
bunun resmiyete dökülmüş olup olmaması neden koskoca bir hükümeti ilgilendirsin
ki? Hükümet paparazziliğe mi soyundu? Ya da hükümet ne zamandan beri ahlâk bekçiliği yapmaya başladı?
Burada kadın ve erkek bedeninin, o bedene sahip kişilerin
kendi kararları dışında bazı kararlar
ve kurallarla yönetilmesi, manipüle edilmesi gibi bir durumla karşı karşıyayız.
Karşılıklı nefes alıp vermek bile suç olarak görülecek bir duruma geldi.
Burada hükümetin ailelere güvenmemesi, hükümetin kendi öz
bireylerine güvenmemesi gibi son derece riskli mevzular da var. Yani bir
ortamda kızlı erkekli bulunuluyorsa,
o ortamdaki kızdan ve erkekten her şey
beklenebilir, onlara güven olmaz, bu konuda büyüklerin (gerekirse devlet büyüklerinin) müdahalesi
gerekebilir. Kızla erkeğin yalnız bir ortamda konuşması, bakışması bile
sakıncalı, hatta günah!
Uzun lafın kısası; artık nur topu gibi bir küfrümüz var:
kızlı erkekli. Herhangi bir konuda yanlış bir söylem veya eylemde bulunan, veya
herhangi bir yanlışı bulunmayan ama sizi bir şekilde rahatsız eden bir grup ya
da topluluk için kızlı erkekli
tabirini kullanarak rahatlıkla küfür edebilirsiniz.
Daha nice kızlı erkekli oturmalara, kalkmalara, konuşmalara,
bakışmalara, aynı evde kalmalara vesaire...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder